Fazla mesai, uzun nöbet, düşük ücret, sağlıkta şiddet vakaları ve zorlu çalışma koşullarından yakınan birçok hekim arkadaşımın yurt dışı hayaliyle Almanca çalışmaya başladığına şahitlik ettim. Bu süreçte kendi kendime ‘’ Acaba öğrenebilir miyim, öğrensem gidebilir miyim, gitsem orada yaşamayı başarabilir miyim?’’ sorularını sorup durdum. Alt ay, bir yada iki yıl sonra hayatta bizi ne gibi fırsatların yada zorlukların beklediğini bilemezdik ki. Hem Almanya’ya gitmesem bile, dil öğrenmenin insana ne zararı olabilirdi ki?
Bu yüzden Almanca öğrenmeye karar verdim. Ancak yoğun çalışma temposu içerisinde işten yada evden çıkıp kursa gitmek çok zordu. O yüzden trafikte hiç vakit kaybetmeden, ev rahatlığında online bir kurs araştırmaya başladım. Bu araştırma sürecinde çok uçuk ücretler isteyen kurslarla ve gösterişli instagram hesabı açıp, kurs başlamadan IBAN gönderip ‘’ Paranın tamamını bu hesaba yatırdıktan sonra kurs başlayacak’’ diyen dolandırıcılarla karşılaştım. Sonra Truewayist Dil Okulu’ndan Tülin Hanım’la tanıştık. Çok güvenilir ve samimi bir yaklaşımı vardı. Kayıt olmadan önce deneme derslerine katıldım. Sonrasında Berrin Hocamla grup derslerine başladık. Berrin Hocam son derece kibar, özellikle grup derslerinde en kolay anlayanından, en zor anlayanına kadar tüm öğrencilerinin sorularını içtenlikle cevaplayan gayretli bir öğretmen. Grup dersleri de tabiî ki gayet güzel ancak imkan varsa özel derslerin çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu kurstaki eğitmenler öncelikle güvenilir insanlar. ‘’Öğrencinin nede olsa kaydını, parasını aldık artık ne yaparsa yapsın, ister derse girsin ister girmesin’’ mantığıyla çalışmıyorlar. Derslere girmeyi aksattığım, motivasyonumun bozulduğu bir dönemde beni arayıp tekrar derslere motive eden Şafak Bey’e ve tüm Truewayist Dil Okulu çalışanlarına teşekkürler.